Tarihi ve Turistik Yerler

Türkiye’nin Tarihi ve Turistik Yerleri

Türkiye’nin tarihi ve turistik yerleri oldukça zengin bir ülkedir. Sizlere bu yazımızda Türkiye’nin bir çok tarihi ve turistik yerlerden bahsedeceğiz. Bunlardan bazıları İstanbul’daki Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii, Efes’teki antik kent, Kapadokya’daki yer altı şehirleri ve kayalara oyulmuş kiliseler ayrıca Safranbolu’daki tarihi evler ve Perge Antik Kenti bunlardan bazılarıdır.

Antalya’nın Tarihi ve Turistik Yerlerini inceleyebilirsiniz…

Türkiye’deki en popüler tarihi ve turistik yerler nelerdir?

Türkiye’deki en popüler turistik yerler arasında İstanbul, Kapadokya, Antalya, Pamukkale ve Efes gibi yerler yer almaktadır.  Ayrıca, Fethiye, Bodrum, Marmaris ve Çeşme gibi sahil kasabaları da popüler turistik destinasyonlardır.

  • Pamukkale

pamukkale
Pamukkale

Pamukkale, Türkiye’nin batısında yer alan Denizli ilinin güneyinde bulunan doğa harikasıdır. İçerisinde traverten teraslarından oluşan beyaz renkli kalsiyum karbonat tabakaları ve termal suları ile ünlü olan Pamukkale yerli ve yabancı bir çok ziyaretçiye sahiptir.

Pamukkale’de yapabileceğiniz birçok aktivite bulunmaktadır, dilerseniz termal havuzlarda yüzebilir, traverten teraslarına tırmanabilir, antik Hierapolis kentini ziyaret edebilir ve termal su banyoları ve spa tedavilerine katılabilirsiniz.

Pamukkale’yi, yılın her mevsimi ziyaret edilebilirsiniz ancak yaz ayları en yoğun sezonudur. Ilık bir iklime sahip olan Pamukkale, bahar ve sonbahar mevsimlerinde de ziyaret edilebilir. Pamukkale’nin giriş ücreti 2022 yılı için 150 TL’dir ve Hierapolis Antik Kenti’nin giriş ücreti de dahildir.

  • İstanbul Tarihi Yarımada

istanbul-tarihi-yarimada
İstanbul Tarihi Yarımada

İstanbul Tarihi Yarımadası, Türkiye’nin en önemli tarihi ve turistik bölgelerinden biridir. Yarımada, Avrupa ve Asya kıtaları arasında yer alan İstanbul şehrinin kalbinde yer alır ve birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır.

M.Ö. 7. yüzyılda antik Yunan şehri Byzantion olarak kurulmuş olan İstanbul Tarihi Yarımadası, daha sonra Roma İmparatorluğu’nun başkenti olan Konstantinopolis olarak yeniden adlandırılmıştır ve İstanbul’un fethi sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur.

Dünya mirası olarak listelenen iki önemli yapıya ev sahipliği yapmakta olan İstanbul Tarihi Yarımada, Ayasofya ve Sultanahmet Camii’dir. Ayasofya, 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa edilmiş ve uzun bir süre dünyanın en büyük kilisesi olarak kullanılmış, daha sonra camiye dönüştürülen yapı günümüzde müze olarak kullanıldıktan sonra tekrar Cami olarak kullanıma açılmıştır.

16. yüzyılda inşa edilen Sultanahmet Camii ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Mavi Mozaiklerle kaplı iç mekanı ve altın renkli kubbeleri ile ünlüdür. İstanbul’un çok ziyaret edilen ve en önemli turistik yerlerinden biri olarak anılmaktadır.

  • Efes Antik Kenti

efes-antik-kenti
Efes Antik Kenti

Türkiye’nin en önemli antik yerleşim yerlerinden biri olan Efes Antik Kenti, İzmir ilinin Selçuk ilçesinde yer almaktadır. Efes Antik Kentinin, tarihi M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzanmaktadır ve antik bir Yunan şehri olarak kurulmuştur. Daha sonra Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir merkez haline gelmiş ve Bizans döneminde de önemini korumuş olan Efes Antik Kenti içerisinde birçok tarihi yapı ve kalıntı bulunmaktadır.

Efes Antik Kenti’nde görülmesi gereken yerlerden birisi de Celsus Kütüphanesi‘dir. 2. yüzyılda inşa edilen ve o dönemde dünyanın en büyük kütüphanesi olarak kabul edilen Celsus Kütüphanesi, güzel mimarisi ve dekorasyonu ile dikkat çekmektedir.

Bir diğer önemli yapı ise Büyük Tiyatro’dur. Yaklaşık 25.000 kişilik kapasitesiyle antik dünyanın en büyük tiyatrolarından biri olarak kabul edilmekte olan tiyatro, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmıştır.

  • Kapadokya

kapadokya-balon-turu
Kapadokya

Türkiye’nin popüler turistik bölgelerinden biri olan Kapadokya, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Kapadokya, sıcak hava balonu turları, yer altı şehirleri, mağara otelleri ve kiliseleriyle unutulmaz bir tatil imkanı sunmaktadır.

Türkiye’nin orta kesiminde, Nevşehir ilinde yer alan bir bölge olan Kapadokya, tarihi yer altı şehirleri, peri bacaları ve kayalara oyulmuş kiliseleri ile ünlüdür. Kapadokya’nın doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel mirası yerli ve yabancı turistler için büyük bir cazibe merkezi haline gelmiştir.

Peri bacaları, Kapadokya’nın en ünlü doğal oluşumlarından biridir. Bu benzersiz oluşumlar, volkanik patlamaların ardından çamur ve külün birleşmesiyle oluşmuş, sonrasında ise rüzgar ve suyun etkisiyle şekillenerek peri bacaları halini almışlardır. Kapadokya’daki peri bacaları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

Kapadokya’da yer alan yer altı şehirleri de bölgenin tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtmaktadır. Kayalara oyulmuş kiliseler ve manastırlar ise dini turizmin yoğunlaştığı yerlerdendir. Özellikle Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’da ziyaret edilmesi gereken önemli yerler arasındadır. Bu müze, yer altı şehirleri, manastırlar ve kiliseleri bir arada sunmaktadır.

  • Sümela Manastırı

sumela-manastiri
Sümela Manastırı

Sümela Manastırı, Türkiye’nin Karadeniz bölgesindeki Trabzon ilinde yer alan tarihi bir manastırdır. Doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel mirası ile turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilen bir turistik bir yerdir.

Sümela Manastırı, Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde, Altındere Vadisi’nde yer alır. Manastır, kayalıklar üzerine inşa edilmiş ve doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Sümela Manastırı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

4. yüzyıla kadar uzanana manastırın tarihi. günümüze kalan yapılar 13. yüzyıldan kalma olup, zaman içinde restore edilmiştir. Manastırın en önemli yapıları arasında kilise, kütüphane, yemek salonu, misafirhane, vaaz salonu ve çeşitli manastır yapıları yer almaktadır. Ayrıca, manastırın güney yamacında yer alan Meryem Ana Şapeli de ziyaret edilebilir.

Sümela Manastırı’nın en önemli özelliklerinden biri, duvarlarında yer alan freskler olup bu freskler, Hristiyanlık tarihinin önemli olaylarını ve figürlerini göstermektedir. Fresklerin büyük bir kısmı, zamanla bozulmuş olsa da, bir kısmı hala görülebilir durumdadır.

Sümela Manastırı, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel mirası, duvar freskleri ve Meryem Ana Şapeli ile turistlerin ilgisini çekmektedir.

  • Safranbolu

safranbolu
Safranbolu

Safranbolu Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde yer alan ve tarihi evleriyle ünlü bir ilçedir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu, tarihi dokusu, kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile turistlerin ilgisini çeken bir yerdir. Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta olup, 1994 yılından bu yana koruma altındadır. Tarihi evleri, dar sokakları, çeşmeleri, köprüleri ve çarşıları ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Safranbolu’nun en önemli özelliklerinden biri ise Osmanlı dönemine ait tarihi evlerdir. Bu evler, ahşap işçiliği, cumbalı pencereleri, avluları ve tarihi dokuları ile ünlüdür. Ayrıca, Safranbolu’da yer alan Cinci Hanı, Arasta Çarşısı, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve Hıdırlık Tepesi gibi tarihi ve kültürel miraslarını da ziyaret edebilirsiniz.

Tarihi evleri, çarşıları, camileri ve diğer yapıları, doğal güzellikleri ve yürüyüş rotaları ile ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sunar. Safranbolu’ya yolunuz düşerse mutlaka tarihi dokusunu keşfetmeli ve doğal güzelliklerini keşfetmelisiniz.

  • Ksanthos ve Letoon Antik Kentleri

ksanthos-antik-kenti
Ksanthos Antik Kenti

Türkiye’nin güneybatısında yer alan Ksanthos ve Letoon antik kentleri, tarihi dokusuyla dikkat çeken iki antik kenttir. Tarihi dokusuyla önemli bir yere sahip olan antik yerleşim yerleri Ksanthos, antik dönemde Likya bölgesinde önemli bir konuma sahip antik kentti. Tarihi kalıntıları ile turistlerin ilgisini çekmekte olan Letoon ise, Likya bölgesinin kutsal bir bölgesi sayılmakta ve antik dönemde birçok dini etkinliğe ev sahipliği yapmıştır.

Ksanthos antik kenti, özellikle Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi kalıntıları ile dikkat çekmekte olup kentin merkezindeki tiyatro, agora, odeon, hamamlar, caddeler ve surlar gibi yapılar hala ziyaret edilebilir durumdadır. Ayrıca, antik kentte yer alan Harpyler Anıtı, mezarlıklar ve kaya mezarları da turistlerin ilgisini çeken diğer önemli tarihi yerlerdir.

Letoon antik kenti ise, Ksanthos’un yaklaşık 4 kilometre güneybatısında yer almakta olup antik dönemde Likya bölgesinin kutsal bir bölgesiydi ve Leto, Artemis ve Apollon gibi tanrıların tapınaklarına ev sahipliği yapmıştır. Letoon antik kentindeki tarihi kalıntılar arasında, tapınaklar, stadyum, hamam, sarnıçlar ve tiyatro yer almaktadır.

Ksanthos ve Letoon antik kentleri, Muğla iline bağlı olan Fethiye ilçesi yakınlarındadır. Antik kentler, Türkiye’nin diğer turistik yerleri gibi birçok turistik aktivite sunmaktadır. Ziyaretçiler, antik kentleri keşfetmek, tarihi dokularını görmek, müzeleri gezmek ve bölgenin doğal güzellikleri ile ilgili aktivitelere katılmak gibi birçok seçeneğe sahiptir.

  • Nemrut Dağı

nemrut-dagi
Nemrut Dağı

Nemrut Dağı, Türkiye’nin doğusunda yer alan ve tarihi önemiyle ünlü bir dağdır. Adı, üzerindeki antik anıtların ve heykellerin bulunduğu zirveye verilmiştir. Nemrut Dağı, 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.

Nemrut Dağı’nın zirvesindeki antik anıtlar ve heykeller, M.Ö. 1. yüzyılda Kommagene Krallığı’nın hükümdarı I. Antiochos tarafından yaptırılmış ve zirvede, iki adet devasa aslan heykeli, tanrı ve kral heykelleri ile onların ayakları altında yer alan kabartmalar bulunmaktadır.

Nemrut Dağı’na tırmanmak sizi biraz yorabilir ve dağın zirvesine ulaşmak için yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüş yapmanız gerekmektedir. Ancak, zirveden alınacak manzara ve antik anıtların büyüklüğü bu zorlu yolculuğa değecektir.

Nemrut Dağı, Adıyaman şehrine yakın bir konumdadır ve birçok tur şirketi tarafından buraya turlar düzenlenmektedir. Nemrut Dağı’na ziyaret etmek istiyorsanız özellikle yaz aylarını tercih etmenizde fayda var çünkü kış aylarında Nemrut Dağında yoğun kar yağışı görülmektedir ve zirveye çıkış mümkün olmayabilir.

  • Hattuşaş

hattusas
Hattuşaş

Hattuşaş, Türkiye’nin Çorum ilinde yer alan ve tarihi önemiyle ünlü bir antik kenttir. M.Ö. 1600 yılında Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olarak kurulmuş olan Hattuşaş, o dönemde dünyanın en büyük şehirlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Antik dönemdeki ismiyle Hattuş, Hititler tarafından kurulmuştur ve Hitit İmparatorluğu’nun merkezi olarak kullanılmıştır. Kentteki kalıntılar arasında Kraliyet Sarayı, Hitit Tapınağı, Aslanlı Kapı, Büyük Mabet ve Yeraltı Sarnıcı yer almaktadır. 1986 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş olan Hattuşaş, tarihi ve arkeolojik açıdan oldukça önemli bir yere sahip, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Yaz aylarında Hattuşaş’ı ziyaret etmek isterseniz sabah saatlerini tercih etmenizde fayda var zira öğle saatleri çok sıcak olabiliyor. Hattuşaş’ın giriş ücreti 20 TL olup dilerseniz Müze Kart ile giriş yapabilirsiniz. Ayrıca, kentin çevresindeki arkeolojik alanlar ve müzeler de ziyaret edilebilir.

  • Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası

divrigi-ulu-camii-ve-darussifasi
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Türkiye’nin Sivas ilinde yer alan tarihi bir cami ve hastanedir. 13. yüzyılda Selçuklu hükümdarı Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılmış ve Anadolu’daki en önemli ahşap işçiliği örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Türkiye’deki Selçuklu mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan özellikle kubbesi, minberi ve mihrabı gibi detaylarıyla dikkat çekmektedir.

Darüşşifası ise, caminin hemen yanında yer alan bir hastanedir. Selçuklu dönemindeki tıp uygulamalarına dair önemli bir kaynak niteliği taşımakta olan bu yerin en ilginç özelliklerinden biri ise taş işçiliği ve ahşap oymacılığındaki ustalıkla birleştirilmiş olmalarıdır.

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. İslam sanatının en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmekte ve özellikle mimari detaylarıyla dikkat çekmektedir. Hastane ise, tarihi tıp uygulamaları hakkında bilgi edinmek isteyenler için oldukça ilginç bir yerdir.

  • Aspendos

aspendos-antik-kenti
Aspendos Antik Kenti

Antalya ilinde bulunan Aspendos, antik bir şehirdir. Özellikle Roma dönemine ait tiyatrosu ile ünlü olan Aspendos Tiyatrosu, dünyanın en iyi korunmuş antik tiyatrolarından biridir ve bugün hala konser ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Şehir ayrıca antik tiyatrosunun yanı sıra stadyumu, agora, sarnıç ve su kemerleri gibi birçok antik yapıya ev sahipliği yapar.

Aspendos’un tarihi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Roma İmparatorluğu’nun kontrolü altında olduğu dönemde en parlak dönemini yaşamıştır. Aspendos Tiyatrosu, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş 15.000 kişi kapasiteli bir yerdir. Aspendos Antik Kenti, sadece tiyatrosuyla değil, aynı zamanda stadyumu, agora, sarnıç ve su kemerleri gibi birçok antik yapıya da ev sahipliği yapmaktadır.

Aspendos Antik Tiyatro’nun giriş ücreti 100 TL’dir. Müze kartını var ise girişte müze kartınızı kullanarak giriş yapabilir, kartını yok ise gişeden yeni bir kart çıkartabilirsiniz. 18 yaş altı kişiler ve öğretmenler ücretsiz giriş yapabilirler.

  • Myra Antik Kenti

demre-myra
Demre Myra

Myra Antik Kenti, Antalya’nın Demre ilçesinde yer alan tarihi bir yerleşim bölgesidir. Likya bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan Myra Antik Kenti, bulunduğu dönemde önemli bir ticaret merkeziydi. Likya Birliği’nin bir üyesi olan Myra Antik Kenti, MÖ 5. yüzyılda kuruldu ve Roma İmparatorluğu döneminde çok büyük bir gelişme gördü.

Myra Antik Kenti’nde görülebilecek önemli yapılar arasında tiyatro, agora, antik hamamlar, sarnıçlar, kaya mezarları ve St. Nicholas Bazilikası yer alıyor. St. Nicholas Bazilikası, Hristiyanlık dünyasında önemli bir yere sahip ve Aziz Nikolaos’un mezarının bulunduğu yerdir.

Myra Antik Kenti’ndeki en dikkat çekici özelliklerden biri de kaya mezarlarıdır. Likya’nın en güzel kaya mezarlarına ev sahipliği yapmakta olan Myra Antik Kenti, o dönemdeki inanışa göre ölenlerin kişilerin ruhlarının ölümsüzlüğünü simgelemektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu