İzmir’in Tarihi ve Turistik Yerleri

Yaklaşık 8.500 yıllık bir geçmişe sahiptir olan İzmir, tarihi dokusunu bugüne kadar korumayı başarmıştır. İzmir’in, antik çağda ismi “Smyrna” olarak biliniyordu ve İyon uygarlığına ev sahipliği yapmaktaydı. Sonrasında ise Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok farklı uygarlık İzmir’de hüküm sürmüştür.

İzmir’in Tarihi ve Turistik yerlerinden bahsedeceğimiz bu yazıda en ünlü alışveriş merkezinden biri olan Kemeraltı Çarşısı, İzmir’in merkezinde yer alan ve 1901 yılında inşa edilen Saat Kulesi, İzmir’in tarihini yeniden keşfetmek için İzmir Arkeoloji Müzesi gibi bir çok gezip görebileceğiniz yerler bulunmaktadır.

İstanbul’un Tarihi ve Turistik Yerlerini inceleyebilirsiniz…

İstanbul’da Bulunan Tarihi ve Turistik Yerler

• Efes Antik Kenti

Efes Antik Kenti, İzmir’in Selçuk ilçesi yakınlarında yer alan antik bir kenttir ve MÖ 6000 yıllarında yerleşim alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır. İçerisinde Roma İmparatorluğu dönemine ait olan birçok eser barındırmaktadır. Efes Antik Kenti tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Persler, İskender’in İmparatorluğu, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu gibi farklı devletler tarafından ele geçirilen Efes Antik Kenti, bulunduğu dönem içerisinde önemli bir ticaret merkezi olarak hizmet vermiştir. Özellikle Artemis Tapınağı, antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmiştir.

Kentin tiyatrosu, kütüphanesi, stadyumu ve su kemerleri gibi birçok önemli yapıya ev sahipliği yapmakta olan Artemis Tapınağı, Büyük İskender’in komutanlarından biri olan Lysimachos tarafından MÖ 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Efes Antik Kentini içerisinde, Büyük Tiyatro, Celsus Kütüphanesi, Agora, Hadrian Tapınağı, Trajan Çeşmesi ve Domitian Tapınağı bulunmaktadır.

Efes Antik Kenti, günümüzde turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilen bir yer olup, 2015 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiştir.

• Agora Açık Hava Müzesi

İzmir’in Konak ilçesinde yer alan Agora Açık Hava Müzesi, bir Roma kenti olup, antik Yunanca’da “Agora” pazar yeri, toplantı yeri, çarşı ve kent meydanı anlamına gelmektedir. MÖ 4. yüzyılda inşa edilen Agora Açık Hava Müzesi MS 178 yılında yaşanan depremde zarar görmüş ve dönemin Roma İmparatoru olan Marcus Aurelius’un desteği ile yeniden yapımına başlanmıştır.

Agora Açık Hava Müzesi, antik dönemde bir ticaret merkezi, politik toplantı yeri ve sosyal aktiviteler için kullanılan bir yerdir. Ziyaretçilere antik kentin ticari, sosyal ve kültürel hayatının yanı sıra Roma ve Bizans dönemlerinin mimari ve sanatsal örneklerini de gösterilmektedir.

1932 yılında arkeolog ve mimarlar tarafından keşfedilen ve kazılar sırasında Bizans dönemine ait kiliseler, Roma dönemine ait hamamlar, çeşmeler, stoa, kütüphane ve tapınaklar gibi pek çok yapı ortaya çıkarılmıştır. Müzede ayrıca M.Ö. 3. yüzyıla tarihlenen Zeus Altarı gibi dini yapılar da bulunmaktadır.

Agora Açık Hava Müzesi, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik Roma kentlerinden biri olup İzmir’in en popüler turistik yerlerinden biridir. Agoranın halen ortaya çıkmamış bölümleri yer almaktadır.

• Allianoi Antik Kenti

Allianoi Antik Kenti, Türkiye’nin batısındaki İzmir ilinin Bergama ilçesinde yer alan önemli bir arkeolojik alan olarak bilinmektedir. Bu antik kent, özellikle Roma dönemi mimarisi ve sağlık tarihi açısından önemlidir.

Allianoi Antik Kenti’nin Tarihi: Allianoi Antik Kenti, antik çağda “Alyon” olarak bilinmekteydi. Kent, MÖ 3. yüzyılda Attalos II tarafından kurulmuş ve MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. Roma döneminde, kent sıcak su kaynakları ve termal banyoları ile ünlüydü ve bu nedenle özellikle zengin Romalılar tarafından sıkça ziyaret ediliyordu.

Allianoi Antik Kenti’nin içerisinde antik tiyatro, agora, hamamlar, su kanalları ve termal banyolar gibi yapılar bulunmaktadır. Allianoi Antik Kenti’nin sıcak su kaynakları hala kullanılmakta olup ve birçok insan tarafından termal tedavi için ziyaret edilmektedir.

• Aya Fotini Rum Ortodoks Kilisesi

Aya Fotini Rum Ortodoks Kilisesi, İzmir’in Konak semtinde yer alan ve tarihi Hristiyanlığa dayanan bir Rum Ortodoks Kilisesi’dir. Kilise, 19. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir ve İzmir’in en eski Rum Ortodoks kiliselerinden biridir.

Kilisenin tarihi, Osmanlı İmparatorluğu’nun İzmir’i işgal etmesinden sonra başlar. Kilisenin inşası, 1824 yılında İzmir’in çevresinde yaşayan Rum Ortodoks cemaatinin ihtiyacını karşılamak için başladı. Kilise, o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun Patrikhanesi tarafından yönetilen Ege Bölgesi Metropoliti tarafından yönetildi.

Kilise, o dönemde bölgede yaşayan Rum Ortodoks cemaati için bir toplanma yeri ve ibadet alanı olarak hizmet etti. Ancak, 1922 yılında Türkiye’nin Yunanistan’a karşı yürüttüğü savaş sırasında, İzmir’in Yunan işgalinden kurtarılmasıyla birlikte kiliseye yönelik saldırılar gerçekleştirildi ve kilise ciddi hasar gördü.

Kilise, 1923 yılında Türk hükümeti tarafından onarıldı ve bir süre boyunca tiyatro, sinema ve gazino olarak kullanıldı. 1955 yılında gerçekleştirilen İstanbul pogromu sonrasında İzmir’deki Rum Ortodoks cemaati, kilisenin önündeki meydanda toplanarak Türk hükümetinden güvenlik talep etti. Ancak hükümet, talebi yerine getirmedi ve meydanda çıkan olaylarda kilise bir kez daha zarar gördü.

Daha sonraki yıllarda kilise, yeniden onarıldı ve yeniden Rum Ortodoks cemaatinin ibadet ettiği bir kilise haline geldi. Kilisenin iç kısmı, güzel fresklerle ve ikonlarla dekore edilmiştir ve dış kısmı, çan kulesi ve kubbesi ile oldukça etkileyici bir yapıdır.

Bugün, Aya Fotini Kilisesi, İzmir’deki Rum Ortodoks cemaatinin önemli bir ibadet yeri ve turistik bir yer olarak ziyaret edilmektedir. İzmir’de tarihe ilgi duyan ziyaretçiler, bu güzel kiliseyi mutlaka ziyaret etmelidirler.

• Kemeraltı Çarşısı

İzmir’in tarihi dokusunu yansıtan Kemeraltı Çarşısı, İzmir’in Konak ilçesinde bulunmakta olup Mezarlıkbaşı’ndan başlayarak Konak Meydanına kadar ulaşmaktadır. Dönemin İzmir valisi Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. 2016 yılında Çarşı girişinde yapılan kazılarda 1800 yıllık bir Roma Hamamı ortaya çıkarılmıştır ancak bakımı yapılmamıştır.

Tarih boyunca ticaret merkezi olarak kullanılmış olan Kemeraltı Çarşısı, Osmanlı döneminde çarşı içerisinde yer alan bedestenler ve kervansaraylar sayesinde doğudan batıya ve batıdan doğuya uzanan ticaret yollarının önemli bir kavşağı haline gelmiştir. Çarşı içerisinde birçok farklı kültürden insan bulunmuş ve bu da İzmir’in hoşgörü kültürünün gelişmesine katkı sağlamıştır.

Zaman içerisinde birçok kez yenilenen Çarşı, 1970’lerde bir restorasyon projesi başlatılmış ve çarşı yeniden düzenlenmiştir. Kemeraltı Çarşısı içerisinde birçok farklı ürün bulunmaktadır. Çarşıda geleneksel Türk el sanatları ürünleri, takılar, deri ürünleri, hediyelik eşyalar, çeşitli yiyecekler ve içecekler satılmaktadır. Ayrıca, çarşıda birçok restoran ve kafe de bulunmaktadır ve bu mekanlar, ziyaretçilerin dinlenip yemek yiyebilecekleri güzel bir atmosfer sahiptir.

İzmir Kemeraltı Çarşısı, tarih ve kültür açısından zengin bir geçmişi olan ve günümüzde hala canlılığını koruyan önemli bir turistik mekandır.

• Kızıl Avlu

Kızıl Avlu, tarihi bir yapı olup Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Daha sonra Bizans İmparatorluğu döneminde de kullanılan yapı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde cami olarak kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde ise İzmir’in tarihi sembollerinden biri olarak ziyaret edilebilmektedir.

Kızıl Avlu, 2. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrian tarafından inşa edilmiştir. Yapı, o dönemde İzmir’in merkezi olarak kullanılmıştır. İçinde farklı bölümler ve yapılar barındıran Kızıl Avlu, antik kent Agora’ya yakın bir konumda yer almaktadır.

Bizans İmparatorluğu döneminde Kızıl Avlu, bir kiliseye dönüştürülmüştür. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise yapı cami olarak kullanılmaya başlamıştır. Yapıya Osmanlı döneminde yapılan eklemeler ve onarımlar sonucu günümüze kadar ulaşabilmiştir.

Günümüzde Kızıl Avlu, turistlerin ziyaret ettiği popüler bir turistik mekandır. Yapı, İzmir’in tarihi ve kültürel dokusunu yansıtması açısından önemlidir ve restore edilerek korunmaktadır. İzmir Kızıl Avlu, mimari yapısı, tarihi ve kültürel önemiyle ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.

• Klaros Antik Kenti

Klaros Antik Kenti, Menderes Nehri’nin güneyinde, bugünkü Selçuk ilçesi yakınlarında yer alan bir antik kenttir. İlk çağlarda Karyalıların bölgede yaşadığı bilinmektedir, ancak daha sonra Lidyalıların egemenliğine girmiştir. MÖ 5. yüzyılda İyonya’nın Persler tarafından ele geçirilmesinin ardından, Klaros da Pers İmparatorluğu’nun kontrolü altına girmiştir. Daha sonra MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender tarafından ele geçirilmiştir.

Klaros, antik dönemde önemli bir kehanet merkezi olarak bilinirdi. Antik çağda Tanrı Apollon’a adanmış bir tapınağı ve kehanet merkezi olan Klaros, Apollon’un oğlu Asklepios ile de ilişkilendirilmiştir. Kehanet merkezi olarak ün kazanmış olan Klaros’ta, özellikle hastalık ve ölüm konusunda kehanetler yapıldığı bilinmektedir.

Antik kentte ayrıca tiyatro, stoa, agora, hamam ve sarnıçlar gibi yapılar da bulunmaktadır. Günümüzde antik kentteki kalıntıların bir kısmı yerinde korunmuş durumdadır.

Klaros Antik Kenti, Efes Antik Kenti’nin yakınında olması nedeniyle, ziyaretçiler tarafından sıklıkla ziyaret edilir. Ziyaretçiler, antik dönemdeki kehanet merkezini görmek, tiyatro ve diğer yapıları gezmek için antik kente gidebilirler.

• Notion Antik Kenti

Notion Antik Kenti, bugünkü İzmir ilinin Menderes ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Kent, antik dönemde İyonya bölgesinde yer almaktaydı ve MÖ 4. yüzyılda kurulmuştur.

Notion Antik Kenti, geniş bir alana yayılmıştır ve kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Kentte bir tiyatro, agora, stoa, odeon, hamam, sarnıç ve bazilika gibi yapılar bulunmaktadır. Ayrıca, dönemin önemli yapılarından biri olan Artemis Tapınağı da Notion’da yer almaktadır.

Kent, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir liman kenti olmuştur ve antik çağda yoğun bir ticari hayat yaşanmıştır. Notion, Bizans dönemi ve sonrasında da önemini korumuş, ancak sonrasında yavaş yavaş terk edilmiştir.

Bugün, Notion Antik Kenti kalıntıları ziyaretçilere açıktır ve bölgedeki turistik yerler arasındadır. Kentin kalıntıları arasında yürüyüş yapabilir, antik yapıları gezebilir ve tarihi atmosferi hissedebilirsiniz.

• Pergamon Antik Kenti

Pergamon Antik Kenti, günümüzde Bergama olarak bilinen yerde yer alan ve antik dünyanın önemli merkezlerinden biri olan bir antik kenttir. Kent, Helenistik dönemde önemli bir kültür, sanat ve bilim merkeziydi ve Roma döneminde de önemli bir yerleşim yeri olarak varlığını sürdürdü.

Pergamon Antik Kenti, bugün bile ayakta kalan birçok antik yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu yapılar arasında en önemlileri arasında Akropol, Kızıl Avlu, Traian Tapınağı, Dionysos Tapınağı, Pergamon Tiyatrosu ve Kütüphane yer almaktadır.

Akropol, antik kentin en yüksek noktasında yer alan bir kaledir ve Helenistik dönemde inşa edilmiştir. Burası, antik dönemde Pergamon Krallığı’nın merkeziydi. Kızıl Avlu, Pergamon Antik Kenti’nin en büyük yapılarından biridir ve kırmızı mermerden yapılmıştır. Traian Tapınağı, Pergamon Antik Kenti’nin en iyi korunmuş yapılarından biridir ve Roma İmparatoru Traian tarafından yaptırılmıştır. Dionysos Tapınağı, M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilmiş ve tanrı Dionysos’a adanmıştır. Pergamon Tiyatrosu, antik dünyanın en büyük tiyatrolarından biridir ve yaklaşık 10.000 kişilik bir kapasiteye sahiptir. Kütüphane, M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilmiş ve antik dünyanın en önemli kütüphanelerinden biriydi.

Pergamon Antik Kenti’nin önemi sadece mimari ve tarihi yapısıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda antik dünyanın önemli tıp merkezlerinden biriydi ve Hipokrat’ın öğrencileri tarafından geliştirilen tıbbi teknikler burada uygulanmıştır. Pergamon ayrıca, Pergamon Kütüphanesi’ni de içeren antik dünyanın en büyük kütüphanelerinden birine sahipti.

Bugün Pergamon Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır ve turistlerin ziyaret ettiği popüler bir turistik yerdir.

• İzmir Saat Kulesi

İzmir Saat Kulesi, İzmir’in simgesi haline gelmiş tarihi bir yapıdır. İzmir Kordon boyunda yer alan saat kulesi, Osmanlı döneminde yapılmıştır ve ilk olarak 1901 yılında hizmete girmiştir.

Saat kulesi, İzmir’in işlek bir bölgesinde, Konak Meydanı’nın hemen yanında yer almaktadır. Kulenin mimarı, Osmanlı Devleti’nin ünlü mimarlarından olan Raymond Charles Père tarafından tasarlanmıştır.

İzmir Saat Kulesi, İzmir’in ticari hayatının merkezinde yer aldığından, kentin tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kulenin yapımı için gerekli olan fonlar, İzmirli iş adamları ve tüccarlar tarafından toplanmıştır. Kulenin inşaatı tamamlandıktan sonra, kentin işlek bir bölgesinde yer alması nedeniyle, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından sık sık ziyaret edilmeye başlamıştır.

Saat kulesi, İzmir’in işlek bir bölgesinde yer aldığı için, yıllar içinde birçok kez restore edilmiştir. Günümüzde ise kulenin restorasyonu tamamlanmış ve ziyaretçilere açılmıştır.

İzmir Saat Kulesi, İzmir’in tarihinde önemli bir yere sahip olan ve günümüzde de şehrin sembol yapılarından biri olarak kabul edilen bir yapıdır. Kulenin ziyaret edilmesi, İzmir’in tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için keyifli bir deneyim olabilir.

• Smyrna Antik Kenti

Smyrna Antik Kenti, bugünkü İzmir şehrinin antik dönemdeki adıdır. Kent, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması sayesinde ticaret açısından oldukça önemliydi. Ayrıca, tarihte “Yedi Kilise” olarak adlandırılan Hristiyanlık’ın ilk dönemlerinde önemli bir merkezdi.

Smyrna Antik Kenti, yaklaşık MÖ 3000 yılına kadar uzanan bir tarihe sahip olup, MÖ 8. yüzyılda İyonlar tarafından kuruldu. Kent, Lidya Krallığı ve Pers İmparatorluğu dönemlerinde de önemli bir ticaret merkezi olarak varlığını sürdürdü.

MÖ 3. yüzyılda, Smyrna Krallığı’nın kontrolü altına girdi ve Helenistik dönemin en önemli kentlerinden biri haline geldi. Bu dönemde kentte birçok anıtsal yapı inşa edildi. Özellikle, Agora, tiyatro ve gymnasium önemli yapılar arasındaydı.

Smyrna, Roma İmparatorluğu döneminde de önemli bir ticaret merkezi olarak kaldı. Bu dönemde şehirdeki yapıların çoğu yeniden inşa edildi ve genişletildi. Kentteki en önemli yapılar arasında, Roma İmparatoru Trajan tarafından inşa edilen Trajan Çeşmesi, Antik Roma’nın en büyük tiyatrolarından biri olan Smyrna Tiyatrosu ve kentin en yüksek tepesine yerleştirilen Pollio Kütüphanesi sayılabilir.

Smyrna, Bizans İmparatorluğu döneminde de önemli bir merkezdi. Kent, Hristiyanlık’ın ilk dönemlerinde “Yedi Kilise” olarak adlandırılan kentlerden biriydi. İzmir’in Alsancak semtinde yer alan Aziz Polycarp Kilisesi, bu kentlerden biridir.

Kent, 1081 yılında Selçuklu Türkleri tarafından ele geçirildi ve uzun süre Türk hakimiyeti altında kaldı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini koruyan kent, 1922 yılında Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan işgaline uğradı ve yakılıp yıkıldı.

Bugün, İzmir’in Konak semtinde yer alan Smyrna Antik Kenti, ziyaretçilerin görülebileceği kalıntılar sunmaktadır. Özellikle, Agora, tiyatro, gymnasium ve Trajan Çeşmesi gibi yapılar hala ayakta kalmıştır. Kentin tarihi dokusunu keşfetmek için Smyrna Antik Kenti ziyaret edebilirsiniz.